Efe'nin Gunlugu

Ben Efe Kara. 14 Ocak 2005 yilinda, Dilara ve Fatih Kara'nin ilk bebegi olarak dunyaya geldim, iyi ki de geldim :) Annemi, babami ve bu dunyayi cok sevdim, gelmek icin bekledigime degdi dogrusu... Maceralarimi okumak, ilk gunlerimden itibaren buyumeme sahit olmak isterseniz sizleri gunlugume davet ediyorum. Hepinizi OPUUUUM MUAAAH..

Tuesday, April 25, 2006

Kırmızı da pek yakıışırmıış

İşte burada da yine sanatsal bir poz vermişim böööyle renkli renkli Sevgili Günlük... Aslında o altımdaki bizim evdeki battaniyelerden biri, üzerimdeki kırmızı tulum da bizden çoook uzakta olan ama çok sevdiğimiz ve onun da bizi çok sevdiğini bildiğimiz annemin kuzeni Müge abladan bir hatıra. Bu tulumu ben giydiğimde herkesler beni pek bi begenmişti annem de böylelikle anladı ki kırmızı bana pek yakışıyor sonra da bana hep kırmızı kıyafetler aldı. Mügüş ablamıza buradan sevgilerimizi gönderiyoruz annemle.

Afiyet olsun


Bu da işte beslenme saatimden bir fotoğraf günlük kardeş. Yalnız beslenme dediysem zannetme ki mama ile besleniyordum burada.. Hayıııırr annemin sütüydü bu biberonun içindeki. Aslında annem ben doğduktan 3.5 ay sonra işine başlamıştı. Ama ben yine de annemin sütünün tadını çok seviyordum annem de bu duruma çok seviniyordu tabiii çünkü günlükcüğüm bu anne sütü süper faydalı biseymis aslında tabii o zamanlar ben bunu bilmiyordum sadece tadını çok seviyordum... Neyse annemin işi bizim eve çok yakın olduğu için annem o zamanlar günde 3 kez geliyor beni emzirip gidiyordu. Aslında annem de bu durumdan çok memnundu aman müdürleri duymasın çünkü bu sayede hem öpüsüp koklasıyorduk hem de beni içine sinerek doyuruyordu.. Ama bazı zamanlarda ülkemizin gündeminden benim beslenme saatlerinin de etkilendiği olmuyor değildi tabiii.. Ne zaman annemin millete verecek çok haberi olsa o zaman da annem sütünü bir poşete sağıyor, ve işyerindeki abilerle gönderiyordu... Eğer onu da yapamazsa o zaman da anneannem buzlukta beklettiği daha önceden sağılmış sütleri benmari usulü eritiyordu - valla bana sorma günlükcüm ben de benmari ne demek bilmiyorum duyduklarımı anlatıyorum sana. Neyse böyle bir ekip çalışması içinde herkes benim sütüme seferber olmuş durumdaydı ve zahmetli de olsa ben seve seve sütümü içiyordum. Annem de her seferinde Allaha sütü olduğu için şükrediyordu kısacası kimsenin durumdan bir şikayeti yoktu.. İşte burada da annem biberona koyduğu sütü ile beni besliyor ben de pek bir güzel içiyoruum.. Ohhh afiyet olsun bana...

Şaşkınım ama Yakışıklıyım da

Iste yine Nermin teyzemin makinasından bir fotoğraf daha... Böyle şaşkın gibi bakıyordum ama aslında bir yandan da kaşlarımı kontrol etmeye çalışıyordum orada Günlükcüğüm... Böyle olunca da böyle komik şekillerde çıkıyordu işte resimlerim... Neyse canım, yine de yakışıklı çıkmışım hani.. Maaşallah de bakiiim...

Friday, April 21, 2006

Mışıl Mışıl


Bu fotoğrafı, annemin can ciğer arkadaşı Nermin Teyzem ben uyurken çekmiş günlükcüğüm... Nermin teyzemin de benden iki ay küçük bir oğlu var adı Arda, annemle Nermin Teyze gibi biz de Ardayla iyi arkadaşız tabii.. Bu uyku pozisyonu benim o zamanlar en sevdiğim yatma şekliydi Günlük kardeş, ama annemi az panik yapmadım böyle uyurken... Benim canım annem ben böyle uyurken burnumu kapatıp nefes alamayacağımı düşünür, geceler boyunca kalkıp kalkıp nefesimi dinlermiş... Annem diyor ki her yeni annenin böyle panik yaptığı zamanlar olurmuş ilk zamanlarda ama anneannemin sayesinde kafayı yemeden sakin kalmayı başarabilmiş.. Benim anneannemden her eve bir tane lazım zaten....

Wednesday, April 19, 2006

Anneannemin Kucağında Anneme Anlam Vermeye Çalışırken

İşte bu fotoğrafta da Anneannemin kucağından etrafı seyretmekteyim Sevgili Günlük. Etraf derken yalnız, yanlış anlaşılmasın annemi kastediyorum. Çünkü o zamanlar ben ne zaman sakin sakin otursam anneannemin kucağında, annem geliyor bir sürü anlamsız yüz ifadeleri, şaklabanlıklar yapmaya çalışıyordu. İlk başlarda bu fotoğrafta da görüldüğü gibi çok anlam veremedim yaptıklarına, sonra anladım ki meğer kadıncağız beni güldürmeye çalışıyormuş...Tabii o zamanlar ben gülmeyi de pek bilmiyordum, biliyor musun.... Göz teması kurup etrafımdakileri tanımaya çalışıyordum ilk zamanlarda, boş zamanlarımı geçirdiğim en sevdiğim uğraş buydu... Neyse ki sonradan gülmeyi de öğrendim ve etraftaki herkese de alışınca şu aralar da olduğu gibi hep gülmeye başladım, özellikle de anneme... Eh, kadıncağız o kadar uğraşıyor, bir gülücüğü mü esirgeyeyim...Ne gariptir ki ilk günlerden beri ben gülünce herkes de benimle beraber gülmeye başlıyor... Bu gülmek bulaşıcı birşey galiba :)

Wednesday, April 12, 2006

Maskara oldum

Sevgili Günlük kardeş, hani diyordum ya, ilk zamanlar annem ve babamın varlığıma adapte olmaları biraz zaman almıştı diye... İşte bunun bir örneğini de yine bu fotografta görebilirsin günlükcüüüm.. Bu benim annem ve babam ilk birkaç ay maskara ettiler beni ellerinde, maskara... Burada işte ispatı....görüldüğü gibi annem ve babam beni yatağa yüzüstü yatırmış kafamı ne kadar yukarıya kaldırabiliyorum diye test ediyorlar, bir yandan da halime gülüyorlar... Yaa anam babam, sizin başka işiniz yok mu, uğraşmayın el kadar çocukla diyorum dinlemiyorlar.. Hadi Efe, kaldır kafanı Efe.. Ben de bu fotoğrafta da görüldüğü üzere Efeliğe toz kondurmamak için kafamı dimdik tutmaya çalışıyorum ama kolay da olmuyor haniii.. Buradaki gibi dik dik baksam da sonlara doğru boşverdim.. Kolay deil, onlar da yorulup eve geliyorlar, azıcık da eğleniversinler naapalım diyerek sesim çıkartmadım artık... Sonra zaten hevesleri geçti, ben büyüdükçe daha da alıştılar varliğima.. Şimdi de gül gibi geçinip gidiyoruz maasallah...Hiç uğraşmıyorlar arık, benle beraber onlar da mı büyüyor ne :)

Babaannem ve Ben


İşte burada da, sevgili babaannemle bir pozumuzu görebilirsin Günlük kardeş... Babaennemle aramiz oldukça iyidir. Bu resimi Halamı Manavgatta ziyarete gittiğimiz gün çektirmiştik kendisiyle. Halamın benden 20 gün sonra ARDA isimli bir bebeği olmuştu ben abi oluğum için, ve hazır Konya
ya el öpmeye gitmişken oradan da Ardayı ziyaret edeyim dedim. Bir de baktım, babannemle dedem de ordaymış...Meğer onlar da Arda'yabakmakiçin gelmemişler miiii?? Yaa, işte dünya küçük günlükçüğüm....Ben de bu fotoğrafta hala şaşkınlığımı üzerimden atamamış gibiyim gördüğün gibi... Bu arada, üzerimde de annemin bana çok severek aldığı ve her görenin beğendiği bir tulum var, resimde pek belli olmasa da belirtmeden geçmeyim dedim...

Sunday, April 02, 2006

Maviş Efe


Sevgili Gunlukcugm, biliyor musun ben kucukken aslinda gozlerim maviymiş.. Annem, babam, tum beni gorenler, bu cocuk mavis olacak demis, hatta kime cektigim uzerinde tum sulalenin soy agaci gozden gecirilmis, mavi gozlu yakinlar saptanmaya calisilmis. Ancak sonradan zamanla benim gozlerim once gri, sonra da elaya calan bir renk alinca mavi gozlu bir oglan olmayacagim anlasilmis. Meger her meme emen bebegin gozleri onceleri boyle renkli olurmus. Iste bu fotografta da mavis mavis baktigim zamanlardan bir hatira. Neyse, simdi de laf aramizda gozlerimi her goren pek bir begeniyor, hatta renkli gozlerim oldugunu soyluyorlar. Yani en guzel goz mavi goz degilmis, bunu da ogrenmis olduk!!!